{ "title": "Ova Çeşitleri", "image": "https://www.ova.gen.tr/images/ova-cesitleri.jpg", "date": "19.01.2024 10:39:57", "author": "Hande Kadak", "article": [ { "article": "Ova Çeşitleri, Ova, birçok yeryüzü şekilleriyle oluşan ve tarım için oldukça verimli alanlardır. Yeryüzü şekilleri ise bugünkü halini milyarlarca yıl sonra geçirdiği değişimler sonucu almıştır. Jeolojik zamanlar olarak adlandırılan bu zamanlarda farklı yeryüzü hareketleri ve farklı yeryüzü şekilleri oluşmuştur. Bunlar; depremler, buzullar, akarsular, rüzgârlardır. Zaman içerisinde bu dış kuvvetler yeryüzünün şekillenip bu hale gelmesinde fazlasıyla etkili olmuştur. Bu değişmeler olduktan sonra meydana gelen sonuca göre ovalar, platolar ve dağlar oluşmuştur. Ovalar ise yapısına ve oluşumlarına göre farklı isimler alan yeryüzü şekillerinden birisidir. Tarımsal faaliyetler için oldukça önemli, verimli alanlar olduğunu söylemek mümkündür. Plota olarak bilinen yeryüzü şekilleri ise ovadan farklı bir oluşum olduğunu söylemek mümkündür. Platolar, akarsular tarafından derin bir şekilde yarılmış yüksekte kalan düzlüklerdir. Ovalar ise platolara göre alçakta kalmış arazilerdir. Platoların tarım için elverişli olmamasının nedeni ovalara göre yüksekte kaldığı için tarım için elverişli değildir. Platolarda daha çok hayvancılık yapılmaktadır. Türkiye'de yapı olarak dağlık ve engebeli bir özelliğe sahiptir ve düz alanlar oldukça azdır. Bu nedenle Türkiye'de bulunan ovalar sadece yüzde sekizlik bir kısmı kaplamaktadır.

Bulundukları Yere Göre Ovalar

Bulundukları yerlere göre ovalar ikiye ayrılır. Bunlar çukur ovalar ve yüksek ovalardır.

Çukur Ovalar: Deniz yüzeyinden yüksekliği az olan ovalara çukur ova denilmektedir. Çukur ovalar genellikle deniz kıyıları boyunca uzanır. Çukur ovaların denizden yüksekliği en fazla beş yüz metre kadar olmaktadır. Çukur ovalara örnek verecek olursak; Çukurova, Antalya, Sakarya, Ege Bölgesinde bulunan ovalar, Harran ovası gibi ovalardır.

Yüksek Ovalar: Deniz yüzeyinden yüksekliği çok fazla olan ovalara ise yüksek ova denilir. Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse denizden yüksekliği beş yüz metreden fazla olan ovalar yüksek olarak bilinmektedir. Bu ovalar genellikle, İç bölgelerde bulunmaktadır. Yüksek ovalara örnek vermek gerekir ise; Konya, Muş, Doğubeyazıt, ovaları yüksek ova olarak bilinir.

Oluşumlarına Göre Ovalar: bu ovalar ise dörde ayrılmaktadır. Bunları aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz

Aşıntı (Yontulma) Ovaları: bu ovalar aşınma sonucu oluşan ovalardır. Rüzgâr, yağmur gibi dış güçler bu ovaların oluşumu için oldukça önemli bir rol oynamaktadır. İşte bu dış güçler yontuk düz ve tümsekleri kendi güçleri ile aşındırarak bu ovaları oluştururlar.

Çöküntü Ovaları: bu ovalar ise kırılma sonucu meydana gelir. Yerkabuğundaki kırılmalardan sonra oluşmuş olan çöküntü hendekleri, dış güçlerin kedisi ile getirdiği malzemelerle dolar ve düzleştirilirse, çöküntü ovaları oluşur. Bu ovalara örnek vermek gerekirse Batı Anadolu'daki Bakırçay, Gediz, Büyük ve Küçük Menderes, Hatay da bulunan Amik ovaları örnek gösterilebilir.

Birikinti Ovaları: Dış güçlerin taşıyıp getirdiği birikintiler sayesinde oluşan ovalardır. Genellikle akarsu biriktirmesi ile oluşurlar. Akarsular taşıdıkları kum, çakıl, kil gibi karışık maddeleri hızlarının ya azaldığı ya da bittiği yerde biriktirerek bu ovaları oluştururlar. Bu ovalar genellikle yamaçların eteği, akarsuların genişleyen vadi tabanları ve ağızlarına yakın olan bölümlerde oluşur.

Alüvyal Ovalar: Akarsular taşıdıkları alüvyonları deniz ve göl kenarında biriktirir ve bu sayede alüvyal ovalar oluşur. Gel- git genliği az olan ve iç denizlere dökülen akarsular taşıdıkları malzemeleri göl ya da denizin kenarında biriktirmeye başlar. Belli bir zaman sonra bu birikinti geniş düzlükler oluşturur. Bu ovalara; Çukurova ve Çarşamba ovaları örnek gösterilebilir.

" } ] }