{ "title": "Antalya Ovası", "image": "https://www.ova.gen.tr/images/antalya-ovasi.jpg", "date": "19.01.2024 23:30:57", "author": "merve gündoğdu", "article": [ { "article": "Antalya Ovası, Akdeniz bölgesinin en önemli ovaları Antalya Ovası ve Çukurovadır. Bu ovaların ortak özelliği ise çöküntü yerlere alüvyonların birikmesi ve birikmesi sonucu meydana gelmeleridir. İklim ve sulama koşulları uygun olduğundan dolayı bu ovalar ülkemizin en önemli tarım alanlarını oluşturmaktadır. Bu özelliklerinden ötürü bu alanlarda turfanda sebzecilik ve meyvecilik gelişmiştir. Bu ovaların en önemlilerinden olan Antalya Ovası'nın özelliklerine şöyle bir bakalım. Akdeniz bölgesinde, Antalya bölümünde yer alan batısında Beydağları, kuzeyinde Toroslar ve doğusunda ise yine Toros Dağları ve Antalya Körfezi'nin arasında kalan alana Antalya Ovası adı verilmektedir. Bu ovalar üzerinde yer alan ilçelerin isimlerine göre; Serik, Manavgat, Alanya Ovaları adlarını almaktadır. Antalya Ovası, Antalya Körfezi'nin kuzey-kuzeybatı kıyısını kapsayan üçgen şeklindeki büyükçe kıyı düzlüğüdür. Batı Toros Dağları ve Akdeniz arasında yer alan ovanın doğu kesimlerde kalan kısmı, kıyıya yaklaşan Toroslar'dan ötürü, daralarak son bulmaktadır. Antalya Ovası'nın yüz ölçümü 1.110 kilometre karedir. Bereketli bir tarım havzası olan Antalya Ovası'nın kıyı kesimi boyunca uzunluğu yaklaşık olarak 110 km, eni ise 10-35 km olduğu bilinmektedir. Ovanın batı kesimindeki Beydağları, Antalya Körfezi'nin kuzey kesiminde olup hafifçe batıya doğru bir kıvrım göstermektedir. Antalya Ovası, başta Aksu Çayı'nın Antalya Körfezi'ni doldurması suretiyle meydana gelmiştir. Delta ovası değildir bu ova bir kıyı ovasıdır. Antalya ovalarının en belli başlı özellikleri ise Toros Dağları'ndan gelen Aksu, Köprü Çayı, Alara Çayı, Manavgat Çayı, Karpuz Çayı ve Dim Çayı gibi birçok çayından sulama yapılması yoluyla bolca mahsul elde etmeleridir.

Kuzeyde Kadın Dağı ve İn Dağı, Kuzeydoğuda ise Geyik Dağları yükselmektedir. Yüzey biçimlerinin oluşumu bakımından bu ova birbirinden farklı özelliklerde iki bölüme ayrılmaktadır. Beydağları'ndan Aksu Irmağı'nın kuzeyine kadar uzanan kısımda yatay kalker tüfleri ve sekiler (Taraçalar) şeklinde dizilmiştir. Birinci taraça, denizden 25-30 metre yükseklikte sona erip ve denizden 10-15 kilometre iç kısımlara kadar uzanmaktadır. İkinci taraça ise aniden başlayıp, 250 metre yüksekliğe kadar, genişleyerek yayılmaktadır. Üçüncü taraça ise 50-80 metrelik bir yalıyarla ikinci taraçadan ayrılmıştır. Bu taraça 300-325metre yüksekliğe, dağların eteklerine kadar uzanmaktadır. Bu taraçalar, sert kireç kayaçlarından oluşmaktadır. Antalya Ovası'nın ikinci kısmı, Aksu Irmağı'nın doğusunda kalan kısımdır. Toros Dağları'ndan dökülen Manavgat Çayı, Köprü Çayı, Düden Çayı, Alara Çayı, Karpuz ve Kargı çayları ise denize evvel ulaşmadan evvel alüvyonlu geniş yerler oluşturur. Antalya Ovası'nın her kesiminde yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise genellikle ılık ve yağışlı olan Akdeniz iklimi şartları hakimdir. Yılın en soğuk ayı olan ocakta bile sıcaklık yaklaşık 9 santigrat derecenin altına düşmemektedir. Tarıma oldukça elverişli olan bu alüvyonlu topraklarda, uygun iklim şartlarının da tesiriyle turunçgil, pamuk, muz, zeytin gibi Akdeniz ikliminde yetişebilen ürünlerin yanında arpa, buğday, fasulye gibi tahıl mahsulleri, nohut, mısır, pirinç gibi baklagiller, domates, patlıcan, biber, kabak gibi turfanda sebzeler ve her türlü meyve gibi pek çok değişik tarım mahsulleri de yetiştirilmektedir. Bu ovanın batı kısımları çam ormanlarıyla kaplı olup, doğu kısımlarında nüfus yoğunluğu çok daha fazladır. Bu bölgenin en büyük yerleşim alanı olan Antalya ise Göller Yöresi'nden gelen yolların üstünde olup, ovanın batı kısmında yer almaktadır. Bu ovalarda elde edilen başlıca mahsuller ise ülkemize milyonlarca dolar döviz getirisi sağlayan pamuk, pirinç, susam, buğday, arpa, zeytin, narenciye mahsullerinden olan (Muz, portakal, limon) gibi mahsullerdir.
" } ] }